Olimpos Tanrıları ve Tanrıçaları, Bölüm II: Zeus’un Çocukları
- serifehurum
- 29 Ağu 2021
- 7 dakikada okunur

Zeus Olimpos’ta ki bir çok tanrı ve tanrıçanın babasıydı. Onun ilahi çocukları Athena, Apollo, Artemis, Hermes, Ares, Hephaestus ve Dionysus’tur.
Athena (Minerva)

Ebeveynleri Zeus ve Metis’tir. Hakimiyetleri sanat ve zanaat, bilgelik ve eğitimdir. En sevdiği yer Athina’dır. Sembolleri miğfer, mızrak ve kalkan, yıldırım, baykuş ve zeytin ağacıdır. Kişilik özellikleri akıllı ve yaratıcıdır.
Zeus, dünyanın en bilge insanı olan Titan Tanrıçası Metis'i ilk karısı olarak almıştır. Metis “sağduyu” ve “pratik bilgelik” anlamına gelir. Zeus ve Metis'in çocukları olacaktı. Daha sonra Zeus'a büyükanne ve büyükbabası Gaea ve Uranüs tarafından bir kehanet söylendi. Zeus'un oğlan bir çocuğu olacaktı ve onu tahtından edecektı. Zeus'un aklına babası Cronus geldi. Zeus'da aynısını babasına yapmıştı. Cronus'da kendi babası Uranüs'e yapmıştı. Zeus bunu öğrenince Metis'i bir şekilde kandırdı ve onu sineğe çevirtti. Metis sinek olunca Zeus onu yuttu.
Metis'i yuttuktan bir süre sonra Zeus'un baş ağrıları başladı. Sonra yardım istedi ve diğer tanrılardan birkaçı geldi. O sırada Zeus'un kafasından miğferli ve kılıçlı bir kız çocugu doğdu. İsmi Athena'ydı ve artık Zeus'un en sevdiği çocuklarından biri olmuştu.
Metis’in Zeus’un içerisinde kaldığından dolayı, kehanet asla gerçekleşmedi ve bir oğlan çocuğu asla doğmadı.
Apollo (Apollo, Phoebus Apollo) and Artemis (Diana)

Apollo’nun ebeveynleri Zeus ve Metis’dir. Hakimiyeti müzik, şiir, şifa, orman, tıp,otlayan hayvanlar ve sürülerdir. En sevdiği yerler Delphi, Parnassus, Delos’tur. Sembolleri güneş, gümüş veya altın yaylar ve oklar, defne ağacı, yunus. Kişilik özellikleri sanatsal, düzenli, favori oğul, kibirli olabilir.

Artemis’in ebeveynleri Zeus ve Metis’dir. Hakimiyetiavcılar ve avcılık, küçük çocuklar, gençliktir. En sevdiği yerler ağaçlık alanlar ve ormanlardır. Sembolleri ay, gümüş yay, geyik, köpek. Kişilik özellikleri atletik,doğaya ve hayvanlara düşkün, diğer dişilere yakın, şiddetli olabilir.
Genç jenerasyondaki Tanrı Apollo ve Tanrıça Artemis çok önemlilerdi. Titan tanrıçası Leto ile Zeus'un ilişkisini, Zeus'un karısı olan Hera çok kıskanıyordu. Çünkü Leto altın bukleleri olan çok güzel bir tanrıçaydı. Hera Leto'nun hamile olduğunu duyunca daha çok kıskandı. Hera dünyada Leto'nun doğum yapabileceği her yeri karanlıklar altında bıraktı. Leto heryeri dolaşmasına rağmen doğum yapmak için iyi bir ortam bulamadı.

Dahası Hera Leto’nun düşmanı Python’u, Leto’yu öldürmesi için izin verdi. Python kıvrılmış bir yılandı ve tehlikeliydi. Python’a bir kehanet söylendiği için Leto’dan nefret ediyordu. Kehanete göre Leto’nun çocuklarından biri Python’u öldürecekti. Bunlar olurken Zeus kardeşi Poseidon'dan yardım istedi. Leto doğum için oradan oraya uçarken Poseidon dalgaları dindirdi ve Leto'nun uçmasına yardım etti.
Daha sonra Leto, Delos Adasında ona yardım edecek birini buldu ve doğum yaptırmasına izin verdi. İlk doğan bir kızdı, Artemis. Artemis doğduktan sonra, annesine diğer çocuğu doğurması için yardım etti. Diğeri bir erkekti, Apollo. Leto’nun kız kardeşi Themis, nektar ve ambrosia yemeleri ve içmeleri için teklifte bulundu. Sonra bebek Apollo zıpladı ve şöyle dedi “Ben ölümlü insanlar için kehanet olacağım ve babam Zeus’a yardım edeceğim”.
Apollo ve Artemis'in doğumundan birkaç gün sonra ikiside Python'u öldürmek için Parnassus dağına gitiler ve öldürdüler. Apollo Python'un orağını kendisi aldı ve dağın ismini Delphi olarak değiştirdi. Apollo orada babası Zeus adına insanlara kehanetlerde bulunacakatı.
Afrodit (Venüs)

Hesiod’a göre, Afrodit Uranüs’ün cinsel organından doğmuştur. Hesiod’a göre ise Zeus ve Dione’nin kızıdır. Hakimiyeti sevgi ve güzelliktir. En sevdiği yerler Kıbrıs, Korint ve Çuha Adası’dır. Sembolleri gül ve dove’dur. Kişilik özellikleri duygusal olabilir, güzelliği ve lüksü takdir eden, kibirli olabilir.
Homeros'un ilahisine göre Afrodit tanrılarda tatlı arzu uyandırır, tüm insanları ve hayvanları evcilleştirebilirdi. Homeros ondan “parlak” ve “altın taçlı” olarak bahseder. Sadece 3 tanrıçaya yanaşamazdı. Onlarda Hestia, Artemis ve Athena'ydı. Zeus bile Afrodit'in gücüne karşı gelemezdi ve ölümlü kadınlara aşık olurdu. Afrodit'in bir diğer adıda “köpükten doğan”dı.

Bazı kaynaklarda Afrodit'in Oceanus'un kızlarından Dione'nin çocuğu olduğu söylenir. Bazı kaynaklarda ise önceki makalede okuduğunuz gibi Uranüs'ün kızıydı.
Afrodit Truva savaşının çıkmasında çok önemli bir rol oynamıştır. Afrodit Paris'e altın elmayı verdi ve gerektiği yerlerde hem Paris'i hemde Aeneas'ı kurtarmak için savaşa müdahaleler etti.
Afrodit'in bir çok sevgilisi olmuştu. Bunlardan en çok bilineni Ares'ti. Çocukları Eros yani Cupid, Yunan tanrılarındaki en çok bilinenlerden biriydi.
Hermes (Merkür)

Ebeveynleri Zeus ve Maia’dır. Hakimiyeti yalancılar, hırsızlar, seyahat edenler, köpekler, Yeraltı dünyasına geçişte ölülere rehberlik etmektir. En sevdiği yerler yollardır. Sembolleri Caduceus (asa), kanatlı sandaletler, kanatlı kask (petasus), syrinx (çoban pipoları). Kişilik özellikleri eğlence seven, yaramaz ve hilekardır.
Hesiod’a göre asil Hermes, Tanrıların habercisidir. Homeros’un ilahisine göre Hermes en uzun ilahiye sahip olanlardan biriydi. Bilinmeyen yazar etkileyici bir hikaye anlatır:
Güzel saçlı Maia, Cyllene dağında yaşamaktaydı. Zeus Maia'yı gördükten sonra aşık oldu ve Hermes adında zeki, yetenkli ve hileci bir oğulları oldu. Hermes kendi yaptığı lir ile etrafta dolaşırdı.
Beşiğinde canı sıkılan Hermes biraz eğlenmek için dışarı çıktı. Dağın girişinde bir kaplumbağa gördü ve kaplumbağanın kabuğunu alıp koyun yününü de kullanarak bir lir yapıp bebek şarkıları söylemeye başladı.
Liri icat edince yorular Hermes çok acıktı ve üveykardeşi Apollo'nun 50 tane ölümsüz sığırını kaçırmak için Pieria dağına geldi. Ama bunu anlaşılacağını bildiği için Hermes bir plan düşündü. Hermes kendisine görünmez ve iz bırakmayan bir sandalet yaptı ve sığırları sürüklemeye başladı.
Bağında üzümlerini toplamaya çalışan adam dışında kimse Hermes'i ve sığırları görmedi. Adam kimseye bir şey söylemesin diye Hermes adama üzümleri toplayacağını söyledi. Cyllene dağına gelen Hermes, gece acıkan sığırları besledi. İnekler yemek yerken Hermes ateş yakma yöntemini bulan ilk kişi olmuştu. İnekler beslenince acıkan Hermes iki sığırı alıp 12 Olimpuslu’ya ithafen 12 parçaya keserek pişirip yedi. Yapması gerekenleri yaptıktan sonra sandaletleri nehire attı, ineklerin küllerini ve kemiklerini toprağa sakladı, iki sığır postunuda kayaya serdi.
Bunca şeyden sonra yorulan Hermes uyumak için beşiğine gitti ve eline liriğini aldı. Ama annesi Maia birşeylerden kuşkulanmıştı. Ona yine neler karıştırdığını sordu fakat Hermes çocuksu bir dille hiçbir şey yapmadığını söyledi ve annesine diğer tanrılar gibi Olympos'ta zenginlik içinde olmak istediğini söyledi. Yoksa hırsızlık yapacağınıda belirtti.
Apollon'un sığırlarının yokluğunu fark etmesi uzun sürmedi ve Hermes'i aramaya koyuldu. Yolda yaşlı bir adam gördü ve ona sordu. Adam ise sopalı bir genç gördüğünü söyledi.
Apollon yola devam etti ve Maia ve Hermes'in yaşadığı dağı buldu. Hermes Apollon'un geldiğini hissedince hemen beşiğine girdi ve liriğini aldı. Apollon Hermes'i görünce hiddetlendi ve şöyle dedi "Söyle beşikteki çocuk. Sen mi çaldın benim sığırlarımı? Eğer sen çaldıysan seni Tartarus'a göndereceğim ve bir daha oradan asla çıkamayacaksın. Ölülerin başında nöbet tutacaksın." Hermes hemen doğrularak şöyle söyledi. "Leto'nun çocucuğu, babamın başı üzerine yemin ederim ki ben çalmadım. Neden bana inanmıyorsun? Hemben daha beşiğimde olan bir çocuğum. Ne yapabilirim ki?" Ardından Hermes bir ıslık çalmaya başladı.

Apollon bu sesle bir anda nazikleşti ve Hermes'e "hırsızların prensi" ünvanını verdi. Fakat Apollon sığırları düşününce yeniden sinirlendi ve ikiside babaları Zeus'un yanına gitti. Zeus oğlu Hermes'in sığır hırsızlığı yaptığını duyunca kahkaha attı ve Apollon ve Hermes arasındaki kavgayı bitirdi. Daha sonra ikiside kayıp sığırları aramaya çıktı. Apollon ölü sığırlarının derilerini görünce daha çok sinirlendi. O sırada Hermes liriğini çalmaya başladı. Apollon yeniden yumuşadı ve liriği ona öğretmesi için Hermes'e yalvardı. Hermes kabul etti ve Apollon karşılığında Hermes'e sığırlarının çobanlığını yapmasını istedi. Ayrıca Apollon Hermes'e parlak kamçısını verdi. Çoban olan Hermes bir syrinx yani çoban boruları yaptı.
Ares (Mars)

Ebeveynleri Zeus ve Hera'dır. Hakimiyeti savaştır. En sevdiği yerler Thebes ve Trakya'dır. Sembolleri miğfer, kılıç, kalkan ve mızraktır. Karakteristik özellikleri öfkeli, şiddetli ve rekabetçidir.
Savaş tanrısı Ares, Yunan Tanrıları arasında en az sevilen kişiydi. Yunanlılar ise onu savaş ve yıkımın aptalbir simgesi olarak görüyordu. Athena savaşın bilgeliğini temsil ediyorsa Ares tam tersiydi. O kontrolsüz bir kaos ve doğanın en kötüsüydü. Ares aynı zamanda kardeşinin evliliğini bozan biriydi. Kardeşinin karısı Afrodit ile sevgiliydi. Çoğu Antik yazarlar Ares hakkında pek bir şet yazmamışlardı. Homeros Ares'i en kötü haliyle, ölümün ve yıkımın temsilcisi olarak göstermiştir. İlyada 5'de Homeros ona "manyak, ikiyüzlü, kasap" olarak hitap etmiştir. Zeus tanrıların savaşlara dahil olmasını yasaklamasına rağmen, Ares Truva savaşında Truvalıları desteklemiştir.
Savaş başladığında Yunan kahramanlarından biri olan Diomedes, Athena'nın yardımı ile Ares'i yaralamıştı. Yaralandığını gören Ares onbin savaşçı kadar çığlık atarak yaralandığını babası Zeus'a göstermeye gitmişti. Zeus korkak oğlunun bu haline tepki dahi vermedi.
Başka bir hikayede ise Ares ve Athena karşı karşıya gelmişti. Athena Ares'i bir taşla devirdi ve yendi. Bunu öğrenen Yunanlılar Ares'in yenilmesine kahkahalar ve şenlikler ile kutladı.
Homeros Ares'in alay konusu olduğu bir başka hikayeyi de anlatır. İlyada 8'de şair Demodocus, Ares'in Afrodit'le evli olan kardeşi Hephaestus ile alakalıdır. Güneş tanrısı Helius Hephaestus'a Afrodit ve Ares'i beraber gördüğünü söyledi. Hephaestus ise ikisinide bir tuzağa düşürmek istedi. Yatağa görünmez bir ağ yerleştirdi. Ares ve Afrodit yatağa girdiklerinde ağa dolandılar. Ares ve Afrodit'in bu hallerini görmesi için Hephaestus, Zeus ve diğer tüm tanrıları çağırdı. Tanrılar iki tanrıyıda ağ içinde görünce kahkaha attılar.
Hephaestus (Vulkan)

Ebeveynleri Zeus ve Hera veya sadece Hera'dır. Hakimiyeti demircilik, metal işçileri ve zanaatkarlardır. En sevdiği yerler Lemnos, Sicilya'daki Etna Dağı, Akdeniz bölgesindeki diğer volkanlardır. Sembolleri çekiç ve örstür. Karakteristik özellikleri alay edildiğinde veya yaralandığında bile nazik ve yaratıcıdır.
Hesiodos'un Theogony'sine göre Hephaestus Hera'nın tek başına yaptığı bir çocuktu. Hera, Zeus'un Athena'yı kafasından doğurduğunu görünce kıskandı ve kendiside bir çocuk yapmak istedi. Hephaestus doğduğunda topal olduğunu fark eden Hera çıldırdı ve Hephaestus'u Olimpos'tan fırlattı. Bir gün boyunca havada süzülen Hephaestus, en sonunda Deniz tanrıçası Thetis'in kollarına düştü. Orada 9 yıl boyunca Hephaestus'u büyüttüler.

Hephaestus annesi Hera ile yine bir anlaşmazlık yaşayınca bu sefer Zeus Hephaestus'u Olimpos'tan fırlattı. Sonra Zeus tarafından affedildi ve yeniden Olimpos'a geldi.
Eski toplumlarda sakat insanlar çeşitli zanaatkarlar olurlardı. Hephaestus ise bir kuyumcu olmuştu. Akhiellus'un Truva'da giydiği zırhı bile Hephaestus yapmıştı.
Dionysos (Bacchus, Liber)

Ebeveynleri Zeus ve Semele'dir. Hakimiyeti asma ve şaraptır. En sevdiği yerler Küçük Asya ve Teb'dir. Sembolleri şarap kadehi, thyrsus (üstünde çam kozalağı olan bir asa), birçok vahşi hayvandır. Karakteristik özellikleri karamsar, mistik, kadınlara dost, tutkuludur.
Zeus Semele'ye aşık oldu ama Hera kıskandı Hera yaşlı bir kadın kılığına girdi ve Zeus'a "Semele'ye güçlerini göster." dedi. Zeus Semele'ye güçlerini gösterirken Semele öldü ve bebeğini düşürdü. Zeus düşen bebeği kurtardı ve onu bacağında sakladı. Daha sonra Tanrı Dionysos Zeus'un bacağından doğdu. Fakat Hera yine bir plan kurdu ve Titanlara Dionysos'u parçalara ayırmalarını söyledi. Dionysos'un büyükannesi Rhea erkek torununa acıdı ve Athena ile beraber torunu kurtardı. Sonra Dionysos Hera'dan saklanmak için kız kılığına girdi ve Semele'nin kız kardeşi ve eşinin yanına gitti. Bunu duyan Hera Semele'nin kız kardeşini delirtti ve oğlu ile kocasını öldürttü. Zeus ise Dionysos'u kıskanç Hera'nın elinden zor kurtardı ve onu keçiye dönüştürüp nemflerin arasına yolladı.
O sırada Dionysos şarabı icat etti ve dünyayı dolaşmaya başladı. Trakya'da şaraptan nefret eden bir kral tarafından tüm alayı tutuklandı. Dionysos ise denizde yaşayan Thetis'e sığındı. Dionysos'a yapılanı öğrenen kutsallar, Kral'ı intikam olarak delirmesini sağladı ve oğlunu öldürttü.

Şarap Tanrısı Dionysos Adalar'a gitti. Bununla ilgili şöyle bir efsane vardı. Dionysos bir adadayken korsanlar tarafından kaçırıldı ve köle olarak Mısır'a götürülmek istendi. Fakat Dionysos'a her ip bağlandığında kendiliğinden çözüldü. Gemideki korsanlar Dionysos'u Tanrı zannetti ve bırakmak istedi. Fakat gemi kaptanı reddetti. Bu sırada geminin heryerini kırmızı üzüm kapladı ve şaraplar oluştu. Dionysos bir aslana dönüştü ve gemidekileri denize düşürdü. Denize düşen korsanlar yunus balığına dönüştü. Bu felaketten sadece deniz kaptanı kurtuldu.
4. yazım olan “Olimpos Tanrıları ve Tanrıçaları, Bölüm II: Zeus’un Çocukları” burada bitti. 1 haftadır makale yazamıyordum çünkü çok meşguldum. Bu makaleyi yazarkende biraz zorlandım. Umarım seversiniz.
>> Soru ve görüşleriniz için yorumlarda buluşalım. Yazılardan haberdar olmak için abone olmayı unutmayın lütfen. ^-^ <<
Комментарии